CANDELAS 0

İngilizce Dil Becerinizi Geliştirmek İçin 100 pratik yol

Blog

İngilizce Dil Becerinizi Geliştirmek İçin 100 pratik yol

İngilizcenizi Geliştirmek İçin Yapabileceğiniz 100 Şey

İngilizce öğrenmek günümüzde artık olmazsa olmaz bir gereklilik haline geldi. İngilizce öğrenmek için birçok yöntemle karşılaşmış olabilirsiniz. Bu rehber, sizin için oldukça kapsamlı bir bilgi kaynağı olacaktır.

1-) Hata yapmaktan korkmayın. Kendinizden emin olun. İnsanlar hatalarınızı sadece siz konuşurken duyduklarında düzeltebilirler.

2-) Kendinizi İngilizce ile çevreleyin. Kendinizi bu dili pasif biçimde de öğrenebileceğiniz, içinde tamamen İngilizce konuşulan bir çevreye koyun. Öğrenmenin en iyi yolu konuşarak öğrenmektir.

3-) Her gün pratik yapın. Kendinize bir çalışma planı hazırlayın. Haftada ne kadar çalışabileceğinize karar verin ve buna uyun. Bunu bir rutin haline getirin.

4-) Çalışma planınızdan ailenize ve arkadaşlarınıza bahsedin. Sizi çalışmaya itmelerini sağlayın ve çalışmanızı kesmelerine izin vermeyin.

5-) Dört çekirdek beceri üzerinde durun : Okuma, yazma, konuşma ve dinleme. Dilinizi geliştirmek için hepsinin üzerinde ayrı ayrı çalışılması gerekmektedir.

6-) İçinde yeni öğrendiğiniz kelimelerin olduğu bir defter tutun. Kelimeleri cümle içinde kullanın ve konuşurken bunu en az 3 kere tekrarlayın.

7-) Bir test için kelime dağarcığınızı geliştirirken kullanacağınız en yaygın yollardan biri kelime listelerini ezberlemektir.

8-) Doğal saat mekanizmanızı kullanın. Örneğin, Sabah yapamıyorsanız, çalışmaya öğle vakti başlayın.

9-) Kelimenin kendisini hatırlamaya çalışmaktansa o kelimeyi kullandığınız örnek bir cümleyi hatırlamaya çalışmak kelimeleri sizin için daha rahat hatırlanabilir kılar.

10-) Bir sınava grimeyi ve İngilizcenizi puanlandırmayı hedefleyin. Bir şey için çalışmanız gerektiğinde daha sıkı çalıştığınızın farkına varırsınız.

11-) Bunu derken, sadece bir test için çalışmamalısınız. Daha büyük düşünmelisiniz. İngilizce'ye hakim olduğunuzda ne yapabilirsiniz? Yaşam kaliteniz ne ölçüde artar?

12-) Kendinize uzun vadeli bir hedef koyun. Onun için çalışmaya odaklanın.

13-) Aynı zamanda kendinize kısa vadeli hedefler de koyun ve her bir hedefe ulaştığınızda kendinizi ödüllendirin.

14-) Kendinize içinde çalışmak zorunda olduğunuz değil içinde çalışmak istediğiniz atmosferi oluşturun. Öğrenmeyi istediğiniz için çalıştığınızda daha çok öğrenirsiniz.

15-) Neyin sizin için daha çok işe yaradığını bilin. Geçmişte hangi metodların sizde başarılı olduğunu düşünün ve onlara uyun.

16-) Nasıl öğrendiğinizi anlayın. Bu, ezberleyerek, okuyarak, konuşarak, özet çıkararak veya başka bir şekilde olabilir. En iyi nasıl çalışıyorsunuz, bunu bilin. Bu, kendi başınıza sessiz bir ortamda veya bir grup halinde olabilir.

17-) Yardım isteyin. Eğer bir şeyi anlamıyorsanız, birine sormak zorundasınız. Öğretmeninizden, sınıf arkadaşlarınızdan, vs. yardım isteyebilirsiniz. Dilerseniz bize danışabilirsiniz. Danışmanlarımız size sınırsız yardımcı olacaktır.

18-) Yeniden göz atın!!! Çalıştığınız şeyleri gözden geçirecek zamanınız olduğundan emin olun.

19-) Seviye atlamak için acele etmeyin. Önce olduğunuz seviyeye yoğunlaşın.

20-) TV izlemek bir şeyi ilk seferinde doğru olarak duymanıza olanak verir. Bu ileri seviyedeki öğrenciler için daha iyidir. Ana dili İngilizce olan biriyle konuşmak çok iyi bir pratiktir, böylelikle onlardan söylediklerini tekrar etmelerini istemek zorunda kalmazsınız.

21-) Seviyenize göre olan kitaplardan okumaya çalışın. Bu kitaplar özellikle sizin seviyenize göre yazılmışlardır. Ardından bütün bir romanı okumaya çalışın. Bunu yapabilirsiniz. Bitirdiğinizde harika hissedeceksiniz.

22-) Çocuk kitaplarında daha kolay kelimeler bulunur ve bu kitaplar da seviyeye göre okuyanlar için iyi bir seçenektir.

23-) Gazeteler Passive Yapılar bulmak için iyidir. Bir makale okuyup içinde Passive bir yapı geçip geçmediğine bakabilirsiniz.

24-) Öncelikle genel anlam için okumalısınız. Her kelimeyi anlama konusunda endişe etmeyin, daha sonra geri dönüp yeni kelimelerin ne olduklarına sözlükten bakabilirsiniz.

25-) Bir cümlede anlamadığınız bir kelime için ondan önceki veya sonraki kelimelere bakın. O kelimeler size bir ipucu verebilir.

26-) Kök kelimeleri öğrenin. Kelimelerin anlamını tahmin etmenizde size yardımcı olabilirler. Örneğin; scrib=write, min=small.

27-) Yeni bir kelime öğrendiğinizde, kelimenin diğer biçimlerini de düşünün. Beautiful (sf. Güzel), beauty (i. Güzellik), beautifully (zf. Güzel bir şekilde) gibi.

28-) Ön ek (dis-, un-, re- gibi) ve son ekleri (-ly, -ment, -ful gibi). Bunlar kelimelerin anlamlarını çıkarmanızda ve kelime dağarcığınızı geliştirmenizde size yardımcı olacaklardır.

29-) İngilizce, Japonca ve Fransızca'dan farklı olarak, kelime vurgusu kullanır. Yeni kelimeler için, heceleri sayın ve vurgunun nerede olduğunu bulmaya çalışın. Her kelimede bir vurgu ve vurgu her zaman sesli harfte. İki heceli fiillerin vurgusu ikinci hecededir (beGIN gibi). İki heceli isimler (TEAcher gibi) ve sıfatlar (HAPpy gibi) ilk hecede vurgu yapar.

30-) Yapabildiğiniz her zaman İngilizce'yi kullanın. Bu kadar basit!

31-) Kendi dilinizden İngilizce'ye çeviri yapmaya çalışmayın. Akıcılığınızı geliştirmek için İngilizce düşünün.

32-) Sadece Kitaptan İngilizce öğrenemezsiniz. Tıpkı otomobil kullanmak gibi bunu da sadece pratik yaparak öğrenirsiniz.

33-) Dilbilgisi öğrenmenin en doğal yolu konuşmaktır.

34-) İngilizce günlük tutun. Günde birkaç cümle yazarak başlayın ve sonra daha fazla yazmaya alışın.

35-) Neden çevrimiçi bir blog yazmaya başlayıp yazdıklarınızı tüm dünyayla paylaşmayasınız?

36-) Daha iyi yazmak için yapabildiğiniz kadar çok fikir ve düşünce üstünde kafa yorun ve bunları dilbilgisi ve yazıma fazla takmadan bir kağıt üstüne karalayın. Sonra yapı üzerinde düşünün. Ardından yazmak istediğinizi dilbilgisi ve imla kurallarına uyarak yazmaya gayret edin. Son olarak, yazdıklarınıza bir göz gezdirin ve hatalarınızı kontrol etmesi için bir başka kişiye verin.

37-) Noktalamaya, yazdıklarınızı tamamen farklı bir anlama getirebileceğinden ötürü, dikkat edin.

38-) Şarkı söyleyin! Güzel sesinizi tüm dünyaya gösterin. İngilizce şarkılar öğrenin. Tonlama ve akıcılığınızı geliştirmek için öğrendiğiniz şarkıları söyleyin.

39-) Bir mektup arkadaşı edinin ya da sohbet odalarını, forumları ve topluluk platformlarını kullanın. Eğer biriyle İngilizce konuşamıyorsanız, bu sonraki yapacağınız en iyi şey olacaktır.

40-) İngilizce CD'leri takip edin. Birkaç cümle dinleyin ve ardından duyduğunuzu tekrar edin. Ritme ve tonlamaya dikkat edin.

41-) Evinizde İngilizce bir radyo kanalı açık olsun. Aktif olarak dinlemeseniz de kulaklarınızı buna alıştırmış olursunuz.

42-) CD'den duyduklarınızı taklit edin. Duyduklarınızla birlikte sesli olarak okuyun. Tonlama, telaffuz ve ritim için bu iyi bir çalışmadır.

43-) Yazmak önemli. Bir CD'yi veya bir arkadaşınızı dinleyin ve duyduklarınızı yazın.

44-) Kimse kendi sesini duymayı pek sevmez ama siz cesur olun ve deneyin! Sesinizi kaydedin ve telaffuz ve tonlamanıza bir göz atın. Bu, problem olduğunu düşündüğünüz yerleri tespit etmenizde yardımcı olur.

45-) Yardımsever bir öğretmeninizden dersini kaydetmesini isteyebilirsiniz. Bu gözden geçirmeniz için çok iyi bir yoldur. Aynı zamanda öğretmeninizin konuşma hızını ve tonlamasını da dinleyebilirsiniz.

46-) İngilizce olarak düşünmenize yardımcı olacağı için İngilizce'den İngilizce'ye bir sözlük kullanın.

47-) Eğer İngilizce/İngilizce sözlük gözünüzü korkuttuysa, seviyenizdeki İngilizce öğrenen öğrenciler için daha basit olan sözlükleri deneyin.

48-) Sözlüğünüze fazla bel bağlamayın. Sözlüğünüz size yardımcı olabilir ama asıl öğretmeniniz olamaz. Direkt sözlüğe başvurmaktansa bazen kelimelerin anlamını tahmin etmeye de çalışmalısınız.

49-) Vazgeçmeyin! Pozitif kalın! Bazen yeteri kadar çabuk öğrenemediğinizi hissedeceksiniz. Herkes böyle hissedebilir, endişelenmeyin. Sonunda başaracaksınız.

50-) Yaptığınızdan keyif alın! Eğlenirken daha fazla öğreniriz.

51-) Konuşurken geriliyorsanız başlamadan evvel iki defa derin nefes alın. Rahatladığınızda daha iyi konuşursunuz.

52-) Geçmişte kullandığınız materyallere gözatarak kendinizi motive edin. Artık size ne kadar kolay göründüklerini gördüğünüzde şaşıracaksınız. Tebrikler, seviyeniz ilerliyor!

53-) İngilizce öğrenmek için hiçbir zaman çok genç ya da çok yaşlı olmazsınız. Öğrenmemek için bir bahaneniz olmamalı. Neyi bekliyorsunuz?

54-) Kaytarmak başarılı olmanıza engel olabilir. Kaytarmayı bırakmak için, bunu çalışmamak için mi yoksa alışkanlığınız olduğu için mi yaptığınızı anlamalısınız.

55-) Eğer henüz istediğiniz sonuçları alamadıysanız, bu dil öğrenmede kötü olduğunuz için değil, henüz öğrenmek için kendi özel metodunuzu bulamadığınızdandır.

56-) Seviyenizle eşleşen kaynaklar kullanın. Çok kolay ya da çok metinler ya da dinleme egzersizlerini kullanmayın. Size meydan okuyacak ama hayal kırıklığına uğratmayacak türden matertalleri tercih edin.

57-) Aksanınızı iyileştirme konusunda endişe etmeyin. Halihazırdaki aksanınızla konuşuyor olmanız kültürel kimliğinizin önemli bir parçasıdır. Anadili İngilizce olan kişiler İngilizce'yi aksanlı konuşulurken duymaktan keyif alırlar.

58-) İngilizce'nin birçok biçimi vardır: İngiliz, Amerikan, Güney Amerika ve dahası. Hiçbiri diğerinden önemli değildir. İngilizce, İngilizce'dir.

59-) Amerikan ve İngiliz İngilizcesi'nin farkını bilin ve kelimelerinizi ona göre kullanın. Örneğin: Asansör - Elevator (US) / Lift (GB).

60-) Yanınızda üzerine yeni kelimeler yazabileceğiniz küçük kartlar taşıyın. Boş vakit bulduğunuzda çıkarıp bakabilirsiniz.

61-) Yapışkan notlar kullanın ve bunları evinizde etrafa yapıştırın. Bunları bir şeyleri etiketlemek için kullanabilirsiniz.

62-) Fiil öbeklerini görmezden gelemezsiniz. İngilizce'de bunlardan yüzlercesi vardır ve yaygın bir biçimde kullanılırlar. Anlamlarına yoğunlaştıkça, yeni öğrendiklerinizin anlamlarını tahmin edebilmeye başlayacaksınız, kalıplarını tanımaya başlayacaksınız.

63-) Sezgilerinizi kullanın. İçgüdülerinizle hareket edin, ilk tahmininizin ne kadar sıklıkla doğru çıktığını gördüğünüzde şaşıracaksınız. Daha önce de söylediğimiz gibi; kendinize güvenin.

64-) Zihninizi toplayın. Söyleyeceğinizi söylemeden önce biraz düşünün. Dilbilgisini biliyorsunuz ama belki konuşurken bunu doğru kullanamayabilirsiniz.

65-) Yeni insanlarla tanışın. Yaşadığınız yerdeki İngilizce konuşan kişilerle bir araya gelmek için çaba sarfedin. Bir kulübe katılabilir ya da yabancıların takıldığı barlara gidebilirsiniz. Birine bir içecek ısmarlayın, bunu seveceklerdir!

66-) İngilizce diyalogları başlatan kişi siz olun. Sohbeti devam ettirecek kelimeler ve cümleler kullanın ('gerçekten mi?' / 'devam edin...' / 'sonra ne oldu?' gibi). Diğerlerinin sizinle konuşmasını beklemeyin.

67-) Tartışın. Her ne kadar siz görüşlere katılmasanızda,  her bir kişi olayı bir bakış açısıyla değerlendirsin ve bunu grup halinde tartışın. Bunu yaparken anlaşıldığınızdan emin olun. Aktif olarak dinlemeyi öğrenin. Aktif dinleme grup çalışmalarından daha çok bir şeyler çıkarma ve bu çalışmalara daha fazla katkıda bulunmada size yardım eder. Konuşan kişiye odaklanın. Telaş yapmayın ya da etraftaki başka olay ya da kişilerden etkilenmeyin. Gözünüz ve kulağınızla konuşmacıya odaklanın.

68-) Sadece kelime öğrenmek yeterli değildir. Bir papağana da İngilizce kelimeler öğretebilirsiniz ama bu onun İngilizce konuşabileceği anlamına gelmez. Dilbilgisini mutlaka öğrenmeniz ve anlamanız gerekmektedir.

69-) İngilizce konuşanlar fiil zamanlarını fiilin ne zaman yapıldığı hakkında konuşurken kullanırlar. Aynı ifadeler kendi dilinizde yer almayabilir. Bu zaman ifadelerini ve ne zaman kullanılacaklarını bilmeniz önemlidir.

70-) İngilizce'de birçok düzensiz fiil vardır, bunların kullanımına alışmanız gerekiyor.

71-) Ara vermeyin! İngilizce konuşmaya ara verirseniz akıcılık seviyenizin düştüğünü ve tüm sıkı çalışmalarınızın boşa gittiğini görürsünüz.

72-) Kötü test skorları moralinizi bozmasın. Bazen öğrenciler bir İngilizce testini kolayca geçebiliyorlar ancak İngilizce konuşan kişilerle iyi iletişim kuramayabiliyorlar. Eğer rahat bir şekilde İngilizce konuşabiliyorsanız, bundan gurur duymalısınız.

73-) Unutmayın ki siz elinizden gelenin en iyisini yaptıysanız, zaten başardınız demektir.

74-) İngilizce'yi bir arkadaşınızla birlikte öğrenin. Hem birlikte pratik yapacağınız birisi olmuş olur hem de çalışmak için birbirinizi motive edersiniz.

75-) Unutmayın, İngilizce'yi yazma şeklimiz ile onu telaffuz biçimimiz birbirinden farklıdır. Örneğin 'ough' 6 farklı söyleniş biçimine sahiptir. Kendinizi fonetik alfabeye aşina hale getirmelisiniz. Bu sözlükteki kelimeleri doğru telaffuz etmenize yardımcı olacaktır.

76-) 'Schwa' [?] sesine (vurgusuz ve tonsuz nötral bir sesli) alışın. 'Schwa' İngilizce'deki en yaygın ünlü sestir, örneğin 'about'taki ''a'' ve 'supply'daki ''u'' gibi.

77-) Seviyeniz yüksek olduğunda bunu daha da geliştirmek normalden daha uzun bir zaman alacaktır. Genellikle en hızlı ilerleme öğrenmeye henüz yeni başladığınızda olur. Böyle olduğunda artık bir şey öğrenmiyor olduğunuzu düşünmeyin, ilerlemeniz sadece daha az fark edilir bir haldedir, hepsi bu!

78-) İngilizcenizin durumla örtüştüğünden emin olun. Arkadaşlarınızla iken sokak dili kullanmakta bir sakınca yoktur ancak bir iş görüşmesinde iseniz iş değişir. Hangi kelimenin ya da kelime öbeğinin hangi durum için uygun olduğuna karar vermelisiniz.

79-) Kitaptaki İngilizce normalde konuşulandan çoğu kez farklıdır. Gündelik dili öğrenmek için film izleyebilirsiniz.

80-) Deyimleri hatırlamak zor olabilir ancak deyimleri kullanmak eğlencelidir ve İngilizcenizi renklendirir.

81-) Konuşurken genellikle kelimeleri bağlarız, böylelikle iki kelime kulağa tekmiş gibi gelebilir. Sessiz ile biten bir kelimeyi sesli ile başlayan bir kelimeye ya da sesli ilen biten bir kelimeyi yine sesli ile başlayan bir kelimeye bağlayabilirsiniz. Bunu pratik ederek dinlemenizi ve telaffuzunuzu geliştirebilirsiniz.

82-) İnternetten faydalanın. Öğrenmenize yardımcı olacak birçok kaynak bulabilirsiniz.

83-) Güçlü ve zayıf yanlarınızı bir düşünün. Hangi alanlarda gelişmek ve ilerlemek istediğinizi not edin.

84-) Hatalarınızın üzerine gidin ve aralarından odaklanmak istediğiniz birini veya ikisini seçin. Kurallara bir göz atmak için favori dilbigisi kitabınızı kullanın.

85-) Doğru artikeli (a/an/the) kullanın. Bunun 'a/an=belirsiz, the=belirli' kuralından fazlası olduğunu unutmayın.

86-) Akıcılık için imge çalışmasını deneyin. Bir restorana gitmeden önce garsonun size neler söyleyebileceğini bir düşünün. Hangi kelime öbeklerini kullanacağınızı hayal edin.

87-) Vücut dili iletişimde çok önemlidir. Bunun nasıl olduğu kültürler ve ülkeler arası değişkenlik gösterebilir.

88-) Şimdi ise en kolayı. Uyuyun! İyi bir gece uykusundan sonra daha iyi öğrenir, yaptığınız şeye daha fazla konsantre olursunuz.

89-) İngilizce konuşulan bir ülkede İngilizce kursu almak da yardımcı olabilecek başka bir yoldur.

90-) Eğer yurtdışında okuyorsanız sadece kendi ülkenizden olan insanlarla değil diğer ülkeden olanlarla da bir araya gelin.

91-) Peki hiç yurtdışında bir iş ya da staj yapmayı düşündünüz mü? Bu sizi hem motive eder hem de İngilizce becerinizi geliştirir.

92-) Kendinize kalifiye bir İngilizce öğretmeni bulun. Kim yanlış şeyler öğrenmek ister ki?

93-) Kimse İngilizce dilini tamamen öğrenemez. Bunun için endişelenmeye gerek yoktur. Örneğin İngilizce'de aynı şekilde telaffuz edilen ancak farklı yazılan ve farklı anlama gelen birçok kelime vardır. Ama siz farklı anlamları da bilerek bu şekilde kelime dağarcığınızı geliştirmeyi faydalı bulabilirsiniz.

94-) İngilizce'de bir kere temel seviyeye ulaştığınızda aynı şeyi kaç farklı yol ile söyleyebileceğinizi keşfedin. Bu İngilizcenizi dinleyici için daha ilginç kılar.

95-) İngilizce kursunuzda iken, dersiniz için her zaman hazırlıklı olun. Verilen ödevleri yapın ve zamanında teslim edin. Derse başlamadan önce notlarınıza ve son derste ne yaptığınıza bir göz atın. Bunu yapmak hafızanızı tazeleyecek ve böylelikle yeni dersten önce de bir ısınma yapmış olacaksınız.

96-) Sınıfta dağılmayın. Derse odaklanın. Derse geç kalmayın ve hatta dersten birkaç dakika önce orada olmaya çalışın. Dağınık olmayın, kitabınızı, defterinizi ve kaleminizi unutmayın.

97-) Sessiz bir çalışma için konforlu ve huzurlu bir ortam bulun. %100 odaklanabileceğiniz bir yerin olması çok önemlidir.

98-) Alt yazılı TEDEX videoları izlemek size çok katkı sağlayacaktır. YouTube dan TEDEX videolarını izleyebilirsiniz.

99-) YouTube aracını etkili kullanabilirsiniz. Bir çok ücretsiz video izleyerek öğrenme sürecinizi hızlandırabilirsiniz.

100-) Tüm yukarıda sayılanlardan hiç biri sizin ilgilinizi çekmediyse profesyonel bir destek almayı düşünebilirsiniz.

 

Profesyonel bir destek almak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.