Summary Comparison: Conditionals Part 3 - Common Conditional Phrases
Koşullu Cümleler (Bölüm 3) - Koşul Belirten İfadeler
İngilizce koşullu cümleler, bir eylemin veya olayın belirli bir koşula bağlı olarak gerçekleştiğini ifade etmek için kullanılır. Koşul belirten ifadeler arasında as long as, provide, suppose, on condition, unless, in case, otherwise ve it wasn’t/weren’t gibi yapılar bulunur. Bu yapılar, belirli bir durumun gerçekleşmesi için başka bir eylemin yapılması gerektiğini ifade eder.
Şimdi, bu ifadelerin nasıl çalıştığını ve koşul cümlelerinde nasıl kullanıldığını inceleyelim:
1. As/So Long As (Koşul Olarak)
Bu ifade, başka bir olayın gerçekleşebilmesi için belirli bir koşulun sağlanması gerektiğini belirtir. "If" gibi anlam taşır.
Örnek:
-
As long as you study hard, you'll pass the exam.
-
So long as the weather is good, we can go hiking.
Açıklama: Bu yapılar, koşulu belirterek ana eylemin gerçekleşeceğini ifade eder. Bu koşul yerine getirilirse, ikinci olay gerçekleşir.
2. Provide/Provided (Koşul Olarak)
Provide veya provided, bir koşulun sağlanması durumunda gerçekleşecek bir durumu belirtmek için kullanılır.
Örnek:
-
You can go to the party provided you finish your homework.
-
I’ll help you provided you agree to my terms.
Açıklama: "Provided" bir koşul ifade eder ve if gibi çalışır. Ancak daha resmi bir yapıdır.
3. Suppose/Supposing (Varsayalım)
Suppose veya supposing, varsayımsal bir durumu veya olasılığı ifade eder. Genellikle "ya ne olursa" gibi bir anlam taşır.
Örnek:
-
Suppose you win the lottery, what will you do with the money?
-
Supposing it rains tomorrow, what will we do?
Açıklama: Bu yapılar, bir olayı varsayarak ne olacağı hakkında soru sorar.
4. On Condition (That) (Koşul Olarak)
On condition (that), bir koşulun yerine getirilmesi gerektiğini belirten bir yapıdır. Genellikle resmi dilde kullanılır.
Örnek:
-
He will give you the money on condition that you pay him back tomorrow.
-
I’ll accept the job offer on condition that I get a higher salary.
Açıklama: Bu yapılar, koşul belirterek ana eylemin gerçekleşeceğini ifade eder.
5. Unless (Koşul Olarak)
Unless, bir olayın gerçekleşmemesi için gereken koşulu belirtir. Genellikle negatif bir anlam taşır.
Örnek:
-
I won't go to the party unless you come with me.
-
You can't leave unless the teacher says so.
Açıklama: "Unless" yapısı, "if not" gibi çalışır. Bir koşul belirtilir ve eğer bu koşul sağlanmazsa ana eylem gerçekleşmez.
6. In Case (Durum İçin)
In case ifadesi, gerçekleşmesi muhtemel bir duruma hazırlık yapmayı ifade eder.
Örnek:
-
Take an umbrella in case it rains.
-
Bring your passport in case you need it.
Açıklama: Bu yapılar, olası bir duruma hazırlık yapmayı ifade eder ve genellikle gelecekteki olasılıklarla ilgilidir.
7. Otherwise (Aksi Takdirde)
Otherwise ifadesi, bir koşulun yerine getirilmemesi durumunda ne olacağını gösterir.
Örnek:
-
Finish your homework, otherwise you can’t go out.
-
You need to be at work on time, otherwise you’ll lose your job.
Açıklama: "Otherwise" bir koşulun yerine getirilmemesi durumunda olumsuz bir sonucu ifade eder.
8. It Wasn’t/Weren’t (Koşul Olarak)
It wasn’t/weren’t yapısı, geçmişteki bir durumu ifade eder ve bir koşulun sağlanmadığını gösterir.
Örnek:
-
If it weren’t for the rain, we would have gone hiking.
-
If it wasn’t for your help, I would have failed the exam.
Açıklama: Bu yapı, geçmişte gerçekleşmeyen bir durumu ifade eder ve koşulun sağlanmadığını belirtir
